NOSTALJİ
16 Mayıs 2016 Pazartesi
26 Nisan 2016 Salı
NOSTALJİK EŞYALAR
NOSTALJİK ARABALAR
Klasik araba hobisini bir çok arkadaşımız yadırgıyor diye düşünüyorum. Yadırgama sebeplerinin ise yeni üretilen arabalarda yüksek derecede güvenlik donanımları, sürat performansı gibi farklılıkların klasik arabalardan daha üst derece olmasıdır. Klasik araba hakkında birazcık bilgi vermek istiyorum. Klasik arabalar, üretimi üzerinden uzun bir vakit geçtikten sonra bile eski değerini kaybetmeyerek değerinin üzerine değer katan örnek sayılacak arabalara denilmektedir. Birçok klasik araba meraklısı tarafından günümüzde ve geçmişte en fazla değer verilen örnek arabalar kategorisinde olan klasik arabaların fotoğrafını konumuzun altında fotoğrafları ile birlikte belirttik. Bir arabanın klasik araba kategorisine girmesi için en az 25 yıl geçmişe sahip olması gerekir. Klasik araba ile antika arabaları karıştıran arkadaşlarımıza tek bir önerim var. Klasik araba ve Antika arabaları karıştıran okuyucularımız bir kaç farklı kaynaktan ikisini ayıran özellikleri okumalarıdır. Ülkemizin birçok şehrinde klasik araba meraklıları tarafından çeşitli gruplar kurulmuştur. Bu grupların üyeleri tarafından her sene düzenli olarak çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir. Bu etkinlikler sayesinde üyelerin birbirleri ile samimiyet derecesi artmakta ve yeni tanışma fasıllarının oluşmasına neden olmaktadır.
NOSTALJİK MÜZİKLER
Türk pop müziği denildiğinde akla ilk gelen kişi elbette Erol Büyükburç.. Kendisi önceleri rock’n roll şarkıları söyeyip bu tarzda besteler yapsa da sonraları memleket müziklerine dönüş yaptı. 70’lerin ilk yarısında ise bir efsaneye dönüştü.. Çektiği filmler, bu filmlerin şarkıları herkesin diline pelesenk oldu.. “Bir başka sevgiliyi sevemem sevemem sevemeeeem..” sözleri şimdilerde bile herkesin hafızasında..
Bir Başka Sevgiliyi Sevemem
70’ler aranjman türünün de ortaya çıktığı bir dönem. Aranjman, yabancı şarkılara Türkçe söz yazıp uyarlanarak seslendirilen parçalara deniyor. Türkçe söylemenin ayıp olduğu bir dönemde bu türde şarkılar söylendi hep.. Fecri Ebcioğlu aranjman türünün üstatlarından.. Kendisi o yıllarda ülkemize gelip giden Bob Azzam’ın şarkısı “C’est Ecrit Dans Le Ciel” adlı şarkısına Türkçe söz yazdı. Bu şarkıyı hepimiz biliyoruzdur sanırım: “Bak bir varmış bir yokmuş eski günlerdeee, güzel bir kız yaşarmış Boğaziçi’ndee!!”
Bak Bir Varmış Bir Yokmuş
Türk pop müziğinin gelişmesinde çok büyük katkıları olan Altın Mikrofon Şarkı Yarışması‘ndan da bahsetmesek olmaz şimdi. Bu yarışma 1965-68 yılları arasında kesintisiz yapıldı, 72 ve 79 yıllarında da birer kez daha tekrarlandı. İlk yarışmanın birincisi Yıldırım Gürses ve şarkısıGençliğe Veda oldu. Cem Karaca ve Erkin Koray da bu yarışmanın bize kazandırdığı seslerden.. O yıllarda Erkin Koray’ın söylemiş olduğu Kızları da Alın Askere, Silinmeyen Hatıralar, Şaşkın, Fesuphanallah gibi şarkıları hala hafızalarda yer alan şarkılardan..
Erkin Koray-Fesuphanallah
Dönemin Anadolu pop tarzı grupları da oldukça ilgi çekiyor. Öyle Bir Geçer Zaman Ki’den sonra hepimizin tanıdığı Mavi Işıklar da bu dönem patlayan gruplardan.. Diğer gruplara bir göz atarsak elbette başı Moğollar çekiyor. Ajlan ve Üç Ozan, Türeyiş, Siluetler, Mavi Çocuklar da oldukça başarılı gruplar. Üç Hürel‘i de unutmamak lazım tabii. Grubumuz ilk plağını 1971’de çıkarmış. İsmi “Şeytan Bunun Neresinde/Ve Ölüm“. Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş ise benim en sevdiğim şarkıları..
Mavi Işıklar-İyi Düşün Taşın
Üç Hürel-Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş
Barış Manço 1970 senesinde çıkardığı Dağlar Dağlar ile bir anda patlayan şarkıcılarımızdan. Bu çalışmasıyla Platin Plak Ödülü’nü kazandı. Daha sonraki dönem ise Kurtalan Ekspres adlı grubunu kurma çalışmalarıyla devam etti. 1975’te ilk uzunçalarını yayımlayan Manço’nun ilk ve tek filmi Baba Bizi Eversene..
Barış Manço-Dağlar Dağlar
Dönemin pop starı hiç kuşkusuz Ajda Pekkan.. 1962 yılında gece kulübü Çatı’da program yaparak sanat dünyasına adım atan Pekkan 63 senesinde Ses Dergisi’nin kapak yıldızı oldu. Daha sonra başarılarıyla Türkiye’nin yurtdışına açılan yüzü olmayı başardı. Tanrı Misafiri, Uykusuz Her Gece, Hoşgör Sen, Kimler Geldi Kimler Geçti şarkıları yine benim favorilerimden.. Süper star 1980 yılında Petrol isimli şarkıyla Türkiye’yi Eurovision şarkı yarışmasında temsil etti. Bu klipteki tarzını falan çok seviyorum ben, kumral halleri çok güzelmiş gerçekten..
Hoşgör Sen
Seveceğim, Gezeceğim
Nükhet Duru, Nilüfer ve Sezen Aksu bu dönem zirveye yerleşmiş olan isimlerden. Nilüfer ilk plağını 1972’de çıkardı, 73’te Dünya Dönüyor ile ilk Altın Plak’ını aldı. Nükhet Duru ise aynı ödülü Beni Benimle Bırak plağı ile aldı. İlk plağını yine 1975’te çıkaran Sezen Aksu ise asıl ününü Kaybolan Yıllar‘a borçludur denebilir.. Olmaz Olsun, Kusura Bakma, Seni Gidi Vurdumduymaz yine dönemin başarılı çalışmalarından..
Sezen Aksu-Kaybolan Yıllar
Nilüfer-Göreceksin Kendini
TRT tarafından canlı olarak yayınlanan geniş kapsamlı ilk beste yarışması “Topluiğne Beste Yarışması“. Aranjman türünün son bulmasını sağlamış ve birbirinden kaliteli müzisyenlerin, şarkıların ortaya çıkmasına ön ayak olmuştur bu yarışma.. Aynı zamanda Eurovision’a bir ön hazırlık da denebilir Topluiğne için. Esmeray ve Unutma Beni bu yarışmanın en önemli kazanımlarından biri.
Esmeray-Unutma Beni
Eurovision Şarkı Yarışması‘na da TRT’nin katılmaya karar vermesiyle beraber ilk kez 1975 senesinde dahil olduk. İlk seçimler gerçekten çok ilginçmiş, ikili bir seçim sistemi kurulmuş oylama için. Bir yanda posta kartları ile gönderilen halk oyları, diğer yanda TRT jürisi. Halk oylamasında Ali Rıza Binboğa “Yarınlar” ile birinci olurken, jüri Semiha Yankı‘nın seslendirdiği “Seninle Bir Dakika” yı tercih etmiş. Bir de Cici Kızlar‘ın Delisin‘i birinciğe ortak olunca iş kuraya kalmış. Cici Kızlar’dan Bilgen Bengü boş zarfı çekince birincilik Semiha Yankı’ya kalmış.. Fakat 22 Mart 1975 gecesi oylamanın sonlarına doğru ancak Monako’dan 3 puan alarak sonuncu olmuşuz.
Semiha Yankı-Seninle Bir Dakika
Ali Rıza Binboğa-Yarınlar
70’lerin pop şarkılarını, 90’lar kuşağına dahil olan benim ve benden küçüklerin çok iyi bilmesinin en büyük sebebi Hababam Sınıfı‘dır hiç kuşkusuz. Dönemin en güzel şarkılarını bu seri sayesinde tanıdık sevdik.. Yoksa Seyyal Taner, Ali Rıza Binboğa, Erkin Koray gibi isimleri nereden duyup benimseyecektik. En güzel Hababam Sınıfı şarkılarından bahsedeceksek,Seyyal Taner’den Son Verdim Kalbinin İşine, Beyaz Kelebekler’den Sen Gidince, Güzin ile Baha’dan Gençlik Başımda Duman, Yeliz’den Bu Ne Dünya, Erkin Koray’dan Estarabim, Erol Evgin’den Sevdan Olmasa başta olmak üzere birçok şarkı gözümüze çarpar.
NOSTALJİK KIYAFETLER
Özgür Ruh 70′ler
‘Her şey ve herkes bir kutupta yer alıyordu. Uzlaşma dönemi değildi yetmişler.’
İnsanlık tarihinin belki de en başkaldıran, en isyankar dönemiydi 70’li yıllar. Bu başkaldırı haliyle her alana yansıdı. Sanat, edebiyat, sinema, moda… Bu protest tavırdan nasibini almayan ne sanat akımı kaldı ne giyim, kuşam.
70′leri düşündükçe zamanın isyankar çocuklarını aramıyor değiliz. Kızıldereli katliamına dikkat çekmek için Oscar ödülünü reddeden bir Marlon Brando düşüyor aklımıza mesela. Ya da Vietnam savaşının etkisiyle Apocalypse Now’ı yöneten Francis Ford Coppola’yı anıyoruz. Sinemada o yıllarda altın çağını yaşayan bir Woody Allen olsa da George Lukas, Stanley Kubrick, Martin Scorsese giriyor hayatlarımıza. Pop-art’ın babası Andy Warhol’un ise film çekme sevdasına kapıldığı yıllar yine de sanatta hala pop’un sözü geçiyor. Eşcinseller ve siyahlar beyazlarla eşit yaşam hakkı talep ediyolar, feministler ise tüm sanat tarihinin yeniden değerlendirilmesini istiyor 70’lerde.
GENÇLER MODAYI ELE GEÇİRDİ
‘YETMİŞLERDE HER ŞEY SORUNDU SANKİ. İNSANLAR BİR SABAH KALKTIKLARINDA GEZEGENLERİNİN KİRLENDİĞİNİ, ÇEVRENİN BÜYÜK BİR TEHTİD ALTINDA OLDUĞUNU ÖĞRENİYORDU…TAVUKLARLA İNEKLERİ KAFESLERE HAPSETMEK, ÇÖPLERİ YAKMAK YANLIŞTI’ diyor Nick Yapp 1970’ler kitabında. Bahsi geçen sorunların hala devam ediyor olması mı acaba bizi sürekli devam eden bu nostalji özlemine itiyor?
68, 69 gençlik hareketlerinin de getirisiyle 70’ler en çok da gençlerin yılları. İSTEDİKLERİNİ YAPMAK, GİYMEK, İÇMEK, DİNLEMEK İSTİYORLAR. Hatta bir kısmı kaos ortamından uzaklaşıp tamamen özgür komün hayatlar yaşıyor. Sex, drugs and rock’n roll efsanesinin yaşandığı yıllar tam olarak bu döneme denk geliyor. Hippiler, punklar, skin headler her yanda. Bir yandan sokaklarda hak arayışında olan gençlik, diğer yandan konserlerde ‘takılıyor’
SAVAŞ SONRASININ GETİRDİĞİ İÇ KAARARTICI RUH HALİNDEN KURTULMAK İÇİN DAHA RENKLİ KIYAFETLER GİYİLMEYE BAŞLANIYOR. GENÇ İNSANLAR İLK DEFA AİLELERİNİN SÖZÜ DIŞINDA BİR ŞEYLER ÜRETMEYE BAŞLIYORLAR BU YÜZDEN DE ÜRETTİKLERİ ŞEYLER AİLELERİNİ TEMSİL EDEN SIKICI VE RENKSİZ KIYAFETLERİN TAM TERSİ. İnsanlar ilk defa cinsel açıdan daha özgür oldukları için kıyafetlerinde de daha az tutucular ve vücutlarını sergilemekten çekinmiyorlar. O güne kadar bastırılmış bütün kalıpların dışına çıkmak istiyorlar. Genç erkeklerin traşlı bir yüze ve kısa saçlara sahip olmaları gerektiği kuralı uzun saç ve sakallarla bozuluyor. İnsanlar artık daha rahat seyahat edebiliyor bu yüzden başka kültürlerin kıyafetlerini de beraberlerinde getiriyorlar. Etnik kıyafetler, doğuya özgü kıyafetler bu şekilde ortaya çıkıyor. Ayrıca gençler Beatles, Jimi Hendrix gibi idol aldıkları müzisyenlerin stillerinden de etkileniyor.
60’LARIN SONU 70’LERİN BAŞINDA ORTAYA ‘ÇİÇEK GÜCÜ’ ADINDA BİR SLOGAN ATILIYOR. Vietnam Savaşı karşıtı insanlar –ki onlara hippie deniyordu- çiçeği aşkın, özgürlüğün ve barışın sembolü haline getiriyorlar. BU HİPPİE KÜLTÜRÜ TABİİ Kİ STİLLERİNE DE YANSIYOR. HERKES ÇİÇEK DESENLİ KIYAFETLER GİYİYOR, KADINLAR ÇOK AZ MAKYAJ YAPIYOR, SAÇLAR HER İKİ CİNSTE DE UZATILIYOR, MÜMKÜN OLDUĞUNCA DOĞAL OLUNMAYA ÇALIŞILIYOR. Giyilen kıyafetler genelde açık ve bol ki bu da özgürlüklerinin simgesi. Bunun yanı sıra bol paça pantolonlar, batik boyalı tişörtler ve şal baskılar da hippie giyim tarzının önemli sembolleri oluyor.
Her dönemin trendlerini kendine özgü stiliyle yorumlayan stil ikonları 70’lerde de karşımıza çıkıyor elbette. Bohem bluzlarıyla ALI MACGRAW, kürk, maskülen parçalar gibi daha iddialı kıyafetlerle BIANCA JAGGER, eklektik tarzıyla STEVIE NICKS size yol gösterecek isimler.
GELELİM GÜNÜMÜZDEKİ 70′LER ETKİSİNE.
Moda her dönem bir önceki dönemlerden etkilenen bir oluşum. Trendler her zaman gelip geçse de geçmiş dönemlerin tekrarı asla değişmiyor. Minimallik, normcore bir kenarda dursun 70′ler birkaç sezondur sessiz ve derinden tekrar uyanmaya başlamıştı. SONUNDA İLKBAHAR-YAZ SEZONU GELDİĞİNDE PODYUMLARDA 70′LER ESİNTİSİNİ İYİDEN İYİYE HİSSETTİK. CHLOE, ETRO, PUCCI gibi markalar zaten 70′ler ruhunu asla yitirmemişlerdi.CHANEL bu sezon suluboya desenli ipek bluzlarıyla gökkuşağının her rengini podyuma taşıdı.SAINT LAURENT‘e şöyle bir göz attığımzda ise renkli kürkler ve yamalı süet ceketlerle karşılandık. Canlı renkler her koldan etrafımızı sardı. Kısa kesilmiş pantolonları da GUCCI VE TOM FORD sağolsun unutmadık. DRIES VAN NOTEN‘le birlikte çiçekli elbiselerimizi giyip hippi bir yaklaşım benimsedik.
Peki bunca parça hazırda beklerken That’s 70′s Show’dan fırlamış gibi demode görünmemek ve 70′leri günümüze uyarlamak adına ne yapabiliriz? ÖNCELİKLE BÜTÜN SKINNY PANTOLONLARI DOLABIN DİPLERİNE İTİP 70′LERİN ADETA İMZA PARÇASI OLAN GENİŞ PAÇALARA HOŞGELDİN DEYİN. Ben zaman makinesiyle 70′lere gitmiş gibi durmak istemiyorum diyenler fazla topuklu bot sevdalısı olmasın. Saçlar ve makyajlar abartıdan uzak, dışa fön yasak. Bunlar dışında kucağınızı açın 70′ler uzun süre aramızda olacak.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)