NOSTALJİK KIYAFETLER
Özgür Ruh 70′ler
‘Her şey ve herkes bir kutupta yer alıyordu. Uzlaşma dönemi değildi yetmişler.’
İnsanlık tarihinin belki de en başkaldıran, en isyankar dönemiydi 70’li yıllar. Bu başkaldırı haliyle her alana yansıdı. Sanat, edebiyat, sinema, moda… Bu protest tavırdan nasibini almayan ne sanat akımı kaldı ne giyim, kuşam.
70′leri düşündükçe zamanın isyankar çocuklarını aramıyor değiliz. Kızıldereli katliamına dikkat çekmek için Oscar ödülünü reddeden bir Marlon Brando düşüyor aklımıza mesela. Ya da Vietnam savaşının etkisiyle Apocalypse Now’ı yöneten Francis Ford Coppola’yı anıyoruz. Sinemada o yıllarda altın çağını yaşayan bir Woody Allen olsa da George Lukas, Stanley Kubrick, Martin Scorsese giriyor hayatlarımıza. Pop-art’ın babası Andy Warhol’un ise film çekme sevdasına kapıldığı yıllar yine de sanatta hala pop’un sözü geçiyor. Eşcinseller ve siyahlar beyazlarla eşit yaşam hakkı talep ediyolar, feministler ise tüm sanat tarihinin yeniden değerlendirilmesini istiyor 70’lerde.
GENÇLER MODAYI ELE GEÇİRDİ
‘YETMİŞLERDE HER ŞEY SORUNDU SANKİ. İNSANLAR BİR SABAH KALKTIKLARINDA GEZEGENLERİNİN KİRLENDİĞİNİ, ÇEVRENİN BÜYÜK BİR TEHTİD ALTINDA OLDUĞUNU ÖĞRENİYORDU…TAVUKLARLA İNEKLERİ KAFESLERE HAPSETMEK, ÇÖPLERİ YAKMAK YANLIŞTI’ diyor Nick Yapp 1970’ler kitabında. Bahsi geçen sorunların hala devam ediyor olması mı acaba bizi sürekli devam eden bu nostalji özlemine itiyor?
68, 69 gençlik hareketlerinin de getirisiyle 70’ler en çok da gençlerin yılları. İSTEDİKLERİNİ YAPMAK, GİYMEK, İÇMEK, DİNLEMEK İSTİYORLAR. Hatta bir kısmı kaos ortamından uzaklaşıp tamamen özgür komün hayatlar yaşıyor. Sex, drugs and rock’n roll efsanesinin yaşandığı yıllar tam olarak bu döneme denk geliyor. Hippiler, punklar, skin headler her yanda. Bir yandan sokaklarda hak arayışında olan gençlik, diğer yandan konserlerde ‘takılıyor’
SAVAŞ SONRASININ GETİRDİĞİ İÇ KAARARTICI RUH HALİNDEN KURTULMAK İÇİN DAHA RENKLİ KIYAFETLER GİYİLMEYE BAŞLANIYOR. GENÇ İNSANLAR İLK DEFA AİLELERİNİN SÖZÜ DIŞINDA BİR ŞEYLER ÜRETMEYE BAŞLIYORLAR BU YÜZDEN DE ÜRETTİKLERİ ŞEYLER AİLELERİNİ TEMSİL EDEN SIKICI VE RENKSİZ KIYAFETLERİN TAM TERSİ. İnsanlar ilk defa cinsel açıdan daha özgür oldukları için kıyafetlerinde de daha az tutucular ve vücutlarını sergilemekten çekinmiyorlar. O güne kadar bastırılmış bütün kalıpların dışına çıkmak istiyorlar. Genç erkeklerin traşlı bir yüze ve kısa saçlara sahip olmaları gerektiği kuralı uzun saç ve sakallarla bozuluyor. İnsanlar artık daha rahat seyahat edebiliyor bu yüzden başka kültürlerin kıyafetlerini de beraberlerinde getiriyorlar. Etnik kıyafetler, doğuya özgü kıyafetler bu şekilde ortaya çıkıyor. Ayrıca gençler Beatles, Jimi Hendrix gibi idol aldıkları müzisyenlerin stillerinden de etkileniyor.
60’LARIN SONU 70’LERİN BAŞINDA ORTAYA ‘ÇİÇEK GÜCÜ’ ADINDA BİR SLOGAN ATILIYOR. Vietnam Savaşı karşıtı insanlar –ki onlara hippie deniyordu- çiçeği aşkın, özgürlüğün ve barışın sembolü haline getiriyorlar. BU HİPPİE KÜLTÜRÜ TABİİ Kİ STİLLERİNE DE YANSIYOR. HERKES ÇİÇEK DESENLİ KIYAFETLER GİYİYOR, KADINLAR ÇOK AZ MAKYAJ YAPIYOR, SAÇLAR HER İKİ CİNSTE DE UZATILIYOR, MÜMKÜN OLDUĞUNCA DOĞAL OLUNMAYA ÇALIŞILIYOR. Giyilen kıyafetler genelde açık ve bol ki bu da özgürlüklerinin simgesi. Bunun yanı sıra bol paça pantolonlar, batik boyalı tişörtler ve şal baskılar da hippie giyim tarzının önemli sembolleri oluyor.
Her dönemin trendlerini kendine özgü stiliyle yorumlayan stil ikonları 70’lerde de karşımıza çıkıyor elbette. Bohem bluzlarıyla ALI MACGRAW, kürk, maskülen parçalar gibi daha iddialı kıyafetlerle BIANCA JAGGER, eklektik tarzıyla STEVIE NICKS size yol gösterecek isimler.
GELELİM GÜNÜMÜZDEKİ 70′LER ETKİSİNE.
Moda her dönem bir önceki dönemlerden etkilenen bir oluşum. Trendler her zaman gelip geçse de geçmiş dönemlerin tekrarı asla değişmiyor. Minimallik, normcore bir kenarda dursun 70′ler birkaç sezondur sessiz ve derinden tekrar uyanmaya başlamıştı. SONUNDA İLKBAHAR-YAZ SEZONU GELDİĞİNDE PODYUMLARDA 70′LER ESİNTİSİNİ İYİDEN İYİYE HİSSETTİK. CHLOE, ETRO, PUCCI gibi markalar zaten 70′ler ruhunu asla yitirmemişlerdi.CHANEL bu sezon suluboya desenli ipek bluzlarıyla gökkuşağının her rengini podyuma taşıdı.SAINT LAURENT‘e şöyle bir göz attığımzda ise renkli kürkler ve yamalı süet ceketlerle karşılandık. Canlı renkler her koldan etrafımızı sardı. Kısa kesilmiş pantolonları da GUCCI VE TOM FORD sağolsun unutmadık. DRIES VAN NOTEN‘le birlikte çiçekli elbiselerimizi giyip hippi bir yaklaşım benimsedik.
Peki bunca parça hazırda beklerken That’s 70′s Show’dan fırlamış gibi demode görünmemek ve 70′leri günümüze uyarlamak adına ne yapabiliriz? ÖNCELİKLE BÜTÜN SKINNY PANTOLONLARI DOLABIN DİPLERİNE İTİP 70′LERİN ADETA İMZA PARÇASI OLAN GENİŞ PAÇALARA HOŞGELDİN DEYİN. Ben zaman makinesiyle 70′lere gitmiş gibi durmak istemiyorum diyenler fazla topuklu bot sevdalısı olmasın. Saçlar ve makyajlar abartıdan uzak, dışa fön yasak. Bunlar dışında kucağınızı açın 70′ler uzun süre aramızda olacak.